Bağışlayabilmek için nefret etmek gerek

(…) bağışlama, bir “unutma” ya da “sayfa kapatma” değil, tam tersine hatırlama, anlamlandırma, failliği adlandırma ve yapısal dönüşüm talebinin iç içe geçtiği uzun soluklu bir siyasal-psikanalitik süreçtir.