Deepak Chopra’nın Başarının 7 Spiritüel Yasası ince ve çabuk okunabilir bir kitap olmasının yanı sıra oldukça öğretici. Hani hafta sonu bitirmelik kısa bir kitap istiyorum ama bana bir şeyler de öğretsin diyorsanız mükemmel bir tercih olabilir, naçizane.
Şimdi bu kişisel giriş sonrasında Chopra bizlere ne anlatıyor ona bakalım isterseniz.
Öncelikle başarı dediğimizde hepimizin aklında farklı şeyler beliriyordur eminim ve kendi adıma çok da net bir karşılığı var diyemem. Çünkü başarı dediğimiz şey iyi bir okuldan mezun olmak, yüksek notlar almak, çok para kazandığımız bir iş bulmak ise yani özetle maddi ve dış dünyaya bağlıysa orada gerçek bir başarı ve huzur yoktur diyebiliriz. Bu tür başarılar gelip geçicidir. İyi bir okuldan mezun oluruz ve biter; yüksek puanlar alırız geçici bir başarı, haz hissederiz ve biter; çok para kazanırız, elde etmek istediğimiz her şeyi elde ederiz ama huzurlu ve iç mutluluğu yakalamış olur muyuz bilinmez: Buna muhtemelen bir çoğumuz evet diyecektir 🙂 para var huzur var 🙂 Esprisi bir yana, dış dünyaya bağlı başarılar gerçek ve kalıcı başarılar olmamaktadır. Deepak Chopra’nın da kitabında bahsettiği aslında tamamen bu. Başarı içsel olmalı, iç dinamiklerinizden aldıklarınıza bağlı olmalı, böylece hem içsel huzuru hem de bu dünyada geçirdiğimiz vakti başarı ve huzur hissiyatıyla doldurmuş olacağız.
Chopra kitabında, bu aşamaları ve olguları yediye ayırmış ve daha anlaşılır bir sistem haline getirmiş. İşte özetle Başarının 7 Spiritüel Yasası;
1. Saf Gizil Güç Yasası
Hepimiz özümüz itibariyle saf bilinçten oluşmaktayız. Saf bilinç ise saf gizil güç demektir. Böyle söyleyince pek bir şey ifade etmediğinin farkındayım fakat şöyle diyebiliriz; her şeyin bir ve tek kaynaktan olduğu, ruh veya enerji, adına ne diyorsanız ve neye inanıyorsanız, o tek ruh-enerji kaynağına bağlı olduğumuz ve bu kaynaktan güç aldığımız anlamına gelmektedirler. Dolayısıyla iç doğamızla yani kaynakla bilinçli bağlantıya geçtiğimizde başarısızlık imkansız olur. Çünkü kaynak tamamen açıktır.
Bu gizil güce nasıl erişim sağlarız?
Her gün sessizlik, meditasyon ve yargılamama pratikleri yaparak bu güce erişim sağlayabiliyoruz. Doğada vakit geçirmek de aynı şekilde oldukça yardımcı. Burada önemli olan nokta; referans noktamızın dış faktörler olmamasıdır. Dış faktörlere bağlı olunduğunda ‘’ego’’ konuşur. Ego konuştuğunda kıskançlık, böbürlenme ve kendini üstün görme gibi hissiyatlar ortaya çıkar. Referans noktasının içsel olması ve gerçek özümüze dayanması gerekir ki saf gizil güç açığa çıkabilsin.
Güne ‘’Bugün hiçbir şeyi yargılamayacağım’’ diyerek başlayabiliriz.
2. Verme ve Alma Yasası
Evren bir alışveriş sistemi gibi işler. Almak ve vermek, enerji akışının farklı yönleridir. Vermek, sadece maddi bir şey sunmak değil; bir gülümseme, bir iyi niyet, bir teşekkür bile olabilir.
Ne verirsen, o enerji sana geri döner. Ne kadar verirsen o kadar alırsın. Burada vermekten anlayacağımız, tamamen fedakar olmak da değil. Verdiğiniz zaman kendinizi kötü, kullanılmış veya kandırılıyor gibi hissediyorsanız o gerçek bir verme enerjisi değildir. ‘’Gönülsüzce yapılan verme işleminin içinde bereketli bir enerji yoktur.’’ Dolayısıyla niyet en önemli noktayı oluşturur. Buraya kendimce ekleme yapacağım: eğer karşılık bekliyorsak ve aslında vermeyi istemiyorsak belki de o şeyi vermesek daha iyidir. Bu şekilde yapılan verme işlemi içimizi kemiren bir kurda dönüşmekten başka bir şey olmayacaktır ve sonuç olarak ne bereket ne de alma-verme enerjisi açığa çıkar.
‘’Yaşam, mikro kozmos ve makro kozmos, insan bedeni ve evrensel beden, insan zihni ve kozmik zihin arasındaki veri akışının dinamik bir değiş tokuşu olarak kendini ifade eden bilincin sonsuz dansıdır.’’
3. Karma veya Sebep Sonuç Yasası
Attığımız her adımın bir enerjisi, her kararın bir yansıması vardır. Chopra, bilinçli seçimler yapmamızı, eylemlerimizin hem bize hem başkalarına etkisini fark etmemizi önerir.
Her anımızda sonsuz seçenekler arasından sonsuz sayıda seçimler yaparız. Karma yasasını maksimize edebilmemiz için yapmamız gereken bu seçimlerin bilinçli olarak farkında olmaktır.
Chopra kitapta diyor ki herhangi bir seçim yaptığınızda kendinize şu iki soruyu sorabilirsiniz ve bu sorular sonucunda yaptığınız doğru seçim, doğru eylem olarak sonuçlanacaktır.
İlk soru: ‘’Bu seçimimin olası sonuçları nelerdir?’’
İkinci soru: ‘’Yapmak üzere olduğum bu seçim bana ve etrafımdakilere mutluluk getirecek mi?’’
Peki, doğru eylem olup olmadığını nasıl anlayacağız?
Bedenimizin verdiği tepkiden… huzur, rahatlık hissi varsa doğru seçim ve doğru eylemdir; rahatsızlık, huzursuzluk hissi varsa orada doğru bir şey yoktur. Vücudunuzu dinleyin, çoğu zaman bize doğru cevabı verir fakat biz o doğru cevabı duymak istemeyiz.
4. En Az Çaba Yasası
Hayat bazen “akışta” olduğumuzda en güzel şekilde ilerler. Zorlama, kontrol etme isteği yerine, doğal akışa güvenmek gerekir.
En az çaba yasasının üç bileşeni bulunmaktadır.
İlki; kabullenme. Olanı, olmasını istediğimiz gibi değil olduğu gibi kabul etmektir. Böylelikle var olanla çatışma haline girmez, akışta ve huzur içinde oluruz.
İkincisi; sorumluluk. Bulunduğumuz durum için kendimiz de dahil kimseyi suçlamamaktır. Bu noktada kendimize şunu söyleyebiliriz: ‘’Bu yaşadığım anda her şey olması gerektiği gibi.’’
Üçüncüsü; savunmasızlık. Savunma moduna geçip başkalarını suçladığımızda yaşamımızda dirençle karşılaşırız ve direncin miktarı her defasında daha da artacaktır. Dolayısıyla anda kalarak ve savunmaya geçmeyerek tartışmaların da önüne geçmiş olacağız.
‘’Geçmiş tarih, gelecek ise muammadır ama şu an bir hediyedir.’’
5. Niyet ve Arzu Yasası
Evren, net bir niyetle gönderilen her düşünceye cevap verir. Ama burada püf nokta, niyet etmek ve sonra sonucu bırakmak. Bu durum az çaba yasası, karma ve bağımlı olmama yasası ile birlikte hareket etmektedir. İsteklerini belirle, ama ne zaman ve nasıl olacağına evren karar versin, diyerek özetleyebiliriz.
Niyet anda olmamıza engel midir peki? veya olanı kabullenmeye?
Değildir. Çünkü ‘’niyetiniz geleceğe dairdir ama dikkatiniz bulunduğunuz andadır.’’ Dolayısıyla ‘’gelecek, şimdiki zamanda yaratılır.’’
Bir şeye niyet edersiniz ve onu salarsınız, fakat bu demek değildir ki hiçbir şey yapmayacağız. Dikkatimizi ve enerjimizi, var olan anda niyetimiz doğrultusunda o ana vereceğiz.
6. Bağımlı Olmama/Soyutlama Yasası
Bağımlı olma hali güvensizlik ve korku duygularına dayanmaktadır. Bağımlı olmama hali bu güvensizlik ve korkudan arınmanın bir yolunu oluşturur. Bu noktada sonuçlara değil, var olan sürece güvenmek ve belirsizliğin getirdiklerini kabul etmek gerekiyor.
‘’Güvenlik arayışı içinde olanlar, ona ulaşamadan bir ömür boyu onun peşinden koşarlar.’’ Bu sadece bir illüzyondur.
‘’Milyonlarca dolarım olduğunda kendimi güvende hissedeceğim. Ancak o zaman ekonomik bağımsızlığıma ulaşacağım ve emekli olacağım. İşte o zaman da o güne kadar yapmak isteyip yapamadığım her şeyi yapacağım’’ diye düşünüyor olabilirsiniz. Ama işin gerçeği bu asla gerçekleşmez.
Gerçek özgürlük, belirsizliğin içinde güvende hissetmektir ve fırsatlar problem olarak gördüğümüz olayların içinde bulunur.
7. Darma veya Yaşamın Amacı Yasası
Darma, Sanskrit dilince yaşamın amacı anlamına gelmektedir. Darma yasası ise bir amaca hizmet etmek için fiziksel bir bedene sahip olduğumuzu söylemektedir.
Dolayısıyla herkesin dünyaya gelirken getirdiği özel bir armağanı, bir amacı bulunur. Kendi yeteneğini keşfedip bunu başkalarının yararına kullanmak, hem iç huzuru hem gerçek başarıyı getirir. Buradaki önemli nokta ise başka insanlara yararlı olacak şekilde bu yeteneği kullanmak. Önce kendi armağanınızın yani yeteneğinizin ne olduğunu keşfetmek ve sonrasında bu yeteneği ilahi olanla bir olmak ve hizmet etmek için kullanmak gerekmektedir. ‘’Bu işte benim çıkarım nedir diye sormak yerine diğer insanlara nasıl yardım edebilirim diye sormamız gerekir.’’
Evet, başarının 7 spiritüel yasasını görmüş olduk, umarım hepimiz için faydalı olur ve bu şekilde yaşamaya çabalayan insanlar haline gelebiliriz. Güzel yaşamlar dileyerek, Gautama Buddha’nın şu deyişiyle bitiriyorum:
‘’Bizim şu varlığımız sonbahar bulutları kadar geçicidir.
Varlıkların doğumunu ve ölümünü izlemek bir dansın figürlerini seyretmek gibidir.
Bir ömürlük zaman, gökyüzünde bir şimşeğin çakması kadardır.
Dik bir yamaçtan aşağıya doğru hızla taşarak akan sel gibidir.’’
Başarının 7 Spiritüel Yasası: Deepak Chopra’dan Ruhunla Uyumlu Başarı Rehberi was originally published in Türkçe Yayın on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.