Bilgi Harbi, Algı Operasyonları ve Düşen Bir İHA Üzerinden Türkiye’ye Yönelik Psikolojik Saldırılar

Türkiye’nin savunma sanayiinde son yıllarda elde ettiği başarılar, yalnızca teknolojik bir dönüşüm değil, aynı zamanda stratejik bağımsızlığın sembolüdür. Özellikle Bayraktar TB2, AKINCI, KIZILELMA ve ANKA gibi platformlar, dünya genelinde askeri dengeleri değiştiren sistemler hâline gelmiştir. Ancak bu başarı, beraberinde yeni bir savaş türünü de getirmiştir: Bilgi savaşı.

Bilgi Harekatı ve Algı Yönetimi

Modern dönemde savaş sadece cephede değil, algı ve bilgi alanında da yürütülmektedir. Türkiye’nin herhangi bir operasyonunda veya teknik arızada bir İHA kaybetmesi, sahadaki askeri kayıplardan çok daha fazla psikolojik etki yaratma amacıyla servis edilmektedir. Terör örgütleri, istisnasız her olay sonrası “vurduk” iddiasını ortaya atarak, hem kendi tabanlarına moral vermeyi hem de Türk kamuoyunda şüphe ve güvensizlik oluşturmayı hedeflemektedir.

Ne yazık ki bazı sosyal medya kullanıcıları da bu tür görüntüleri paylaşarak farkında olmadan düşman bilgi harekatına malzeme sağlamaktadır. Şehit olan bir askerimizin naaşını ya da imha edilen bir platformun enkazını paylaşmak arasında “algısal etki” bakımından fark yoktur. Her iki durumda da amaç, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin moralini zayıflatmak ve kamuoyunda “başarısızlık” algısı yaratmaktır.

Etkileşim Uğruna Milli Değerlere Zarar

Bazı basın organları ve sosyal medya hesapları, bu tür haberleri “etkileşim” ve “gündem olma” amacıyla paylaşmaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki, bu tutum yalnızca terör örgütlerinin propagandasına hizmet etmekle kalmaz, aynı zamanda sahada canını ortaya koyan güvenlik güçlerimizin emeklerini hiçe sayar. Haber özgürlüğü, milli güvenlik bilincinin önüne geçmemelidir.

Düşen Bir İHA, Zayıflık Değil Gücün Göstergesidir

Dünyada hiçbir hava gücü veya savunma sanayii, sıfır kayıpla ilerlemez. ABD, İsrail, Rusya, Çin gibi ülkelerin de operasyon bölgelerinde kaybettikleri yüzlerce insansız hava aracı bulunmaktadır. Bu durum, o ülkelerin teknoloji veya caydırıcılık gücünü azaltmamıştır. Türkiye ise bugün dünyanın sayılı İHA üreticilerinden biri haline gelmiş, 40’a yakın ülkeye ihracat yapar duruma gelmiştir. Bu, yalnızca savunma sanayii başarısı değil, jeopolitik bir güç çarpanıdır.

Bir İHA’nın düşmesi, Türkiye’nin İHA kabiliyetini sorgulatmaz; tam tersine, bu alandaki sahada aktif kullanım yoğunluğunu ve risk alma kapasitesini gösterir. Çünkü üretim, geliştirme ve operasyon süreçlerinin tamamı artık yerli kabiliyetlerle yürütülmektedir.

Sonuç: Bilinçli Olmak Milli Görevdir

Bu noktada her vatandaşın, özellikle de sosyal medyada aktif olanların şu soruyu sorması gerekir:

“Ben paylaştığım bilgiyle kime hizmet ediyorum?”

Milli güvenlik, sadece ordunun değil, tüm milletin ortak sorumluluğudur. Terörle mücadelede yürütülen bilgi harbinde, milli birliğe zarar verecek her paylaşım, farkında olunmasa da düşmanın ekmeğine yağ sürmektedir.
Türkiye, her düşen platformun yerine daha gelişmişini üretecek mühendis gücüne, tecrübesine ve azmine sahiptir. Bu yüzden mesele, bir aracın düşmesi değil; o aracı yapan iradenin dimdik ayakta kalmasıdır.

Kaynak: SavunmaSanayiST.com 

The post Bilgi Harbi, Algı Operasyonları ve Düşen Bir İHA Üzerinden Türkiye’ye Yönelik Psikolojik Saldırılar first appeared on SavunmaSanayiST.