Bir akşam…
Her şeyin nihayet yoluna girdiğini düşünüyorum.
Ev sessiz, elimde en sevdiğim kupam, çayımdan bir yudum almışım, pencereden içeri sızan sokak lambasının ışığı odanın duvarında huzurlu bir gölge bırakıyor. Uzun zamandır ilk kez içim sakin. “Sanırım artık mutluyum,” dedim kendi kendime.
Ertesi sabah, bir haber… Ve o sessizlik bozuldu.
Hayat, bir kez daha bana kendi ironisini gösterdi:
İnsan en huzurlu anında bile bir köşede bekleyen fırtınadan habersiz.
Hayat, insanın en mutlu anında bile bir köşede sessizce yeni bir sınav yazar. Tam “işte bu” dediğin anlarda, huzurun içine sindiği bir anda, görünmez bir el hikayenin akışını değiştirir. Sanki evren dengeyi korumak için küçük bir fırtına salar içine.
Belki de bu yüzden daimi mutluluk diye bir şey yoktur. Sahi her mutluluk içinde bir kırılma tohumuyla gelmiyor mu?
Zamanla öğrendim, beklentiler en büyük yanılsama. “Bu sefer farklı” dediğinde bile kader bir şekilde aynı yola döndürüyor insanı.
Ve güven… Güven, bir insana en cömertçe verdiğimiz ama en kolay kaybettiğimiz şey.
Kime “bana kıyamaz” dediysem, ilk o gitti. Kime “beni anlıyor” dediysem sessizliğimi en çok o yanlış anladı. Bu yüzden artık herkese kolayca anlatamıyorum içimi. Çünkü güvenle inşa ettiğim köprülerin çoğu tam köprünün ortasında, geçerken yıkıldı. Herkesle değil… ama birkaç kişiyle köprülerim çok sağlam. İyikilerim var…
“Neden insanlara bu kadar zor güveniyorsun?”
Nasıl anlatılır ki? Birini kalbinde büyüttüğün, onu en saf hâliyle sevdiğin hâlde… gün gelir o insan seni gözünü kırpmadan harcar. Bir bakarsın, yokluğuna alışmış bile. O zaman anlarsın, dünya hassas kalpler için fazla keskin. Biz insanlar hareketlerimizin ne kadar derine işleyebileceğini fark etmiyoruz. Bir bakışın eksikliği, bir kelimenin fazlası… Küçük şeyler. Ama küçük şeylerdir zaten bizi ya paramparça eden ya da yeniden birleştiren.
Zamanla öğrendim, kırılmamak diye bir şey yok. Ama kırıldığında kendini yeniden toplamak mümkün, yeniden güvenmek de mümkün.
Çünkü her şeye rağmen, hayat hala güvenmeye değer.
Çünkü Her Şeye Rağmen, Hayat Hala Güvenmeye Değer was originally published in Türkçe Yayın on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.