Dungeons and Dragons birçok kişi için yalnızca niş bir oyun olarak görülüyor. Ancak Florida International University’den (FIU) boş zaman aktiviteleri uzmanı Emily Messina’ya göre bu tanım, Dungeons and Dragons’ın temsil ettiği şeyi tam olarak yansıtmıyor. Messina’ya göre oyuncular zar atmakla kalmıyor; ciddi bir boş zaman etkinliğiyle uğraşıyorlar. Sosyologların tanımıyla “ciddi boş zaman” (serious leisure), beceri, bağlılık ve kişisel tatmin gerektiren bir uğraş türü. Dungeons and Dragons ise bu tanıma birebir uyuyor.
Oyuncuların zar atarak başladıkları bir macera, aylar süren hikayelere, karakter gelişimlerine ve kolektif hikaye anlatımına dönüşüyor. Bu süreç, yalnızca bir oyun değil; aynı zamanda problem çözme, yaratıcılık ve sosyal bağ kurma becerilerini geliştiren, yapılandırılmış bir deneyim halini alıyor.
Kimlik, Yaratıcılık ve Sosyal Bağlar
FIU Rehabilitasyon ve Rekreasyonel Terapi Programı Direktörü Emily Messina, Dungeons and Dragons’ın bu kadar güçlü bir sosyal bağ ve kimlik inşası aracı olmasının nedenlerini araştırdı. Stranger Things dizisinin dördüncü sezonundaki bir sahneden esinlenerek yola çıkan Messina, oyunun “ciddi boş zaman” kavramıyla nasıl ilişkili olduğunu inceledi. Bulgularını Leisure Studies dergisinde yayımladı.
Stranger Things
Messina, oyunun oyunculara “güvenli bir alan ve kimlik yaratma imkanı” sunduğunu belirtiyor. 1980’lerde okültizmle ilişkilendirilerek haksızca eleştirilen Dungeons and Dragons, bugün insanların kendilerini ifade edebildikleri, yeni kimlikler oluşturdukları ve sosyalleşebildikleri bir alan olarak kabul ediliyor.
“Katılımcılar, oyunda kendileri olabildiklerini ama aynı zamanda normalde yapmayacakları liderlik veya cesur davranışları karakterleri aracılığıyla deneyimleyebildiklerini söyledi” diyor Messina. Gerçek dünyada sonuçları olmayan bu deneyimler, oyunculara sosyal açıdan daha rahat davranma özgürlüğü sağlıyor.
Yetişkinler İçin Kaybolan Boş Zaman Alanına Yeni Bir Cevap
Messina, oyunun yalnızca gençler için değil, yetişkinler için de önemli bir boş zaman alanı sunduğunu vurguluyor. Çocuklukta spor, tiyatro veya diğer etkinliklerle yapılandırılmış boş zaman alışkanlıkları, yetişkinlikte kayboluyor. Dungeons and Dragons ise bu boşluğu dolduruyor.
Örneğin, lise döneminde tiyatro yapan ancak sonrasında kurumsal hayata atılan bireyler için oyun, yaratıcılığı ve ifade alanını korumanın bir yolu haline geliyor. Messina bu durumu şöyle açıklıyor: “Bir zamanlar sahnede oynayan bir tiyatro öğrencisi artık bir insan kaynakları departmanında çalışıyor olabilir. Ama kendini ifade etme ihtiyacı devam eder. Dungeons and Dragons bu boşluğu doldurabilir.”
Zihinsel Sağlık ve Yapılandırılmış Gün Rutini
Dungeons and Dragons, yalnızca sosyal değil, psikolojik anlamda da fayda sağlıyor. Özellikle tam zamanlı çalışamayan veya zihinsel sağlık sorunları yaşayan bireyler için oyun, günü yapılandırma ve başarı hissi oluşturma fırsatı sunuyor. Messina, “Zamanınızı yapılandırmak, küçük başarılar elde etmek ve becerilerinizin geliştiğini görmek öz-belirleme duygusunu güçlendirir. Bu da kişiye motivasyon ve özerklik kazandırır” diyor.
Ayrıca oyun, çocuklarda ödül sistemleriyle veya emeklilik dönemindeki yetişkinlerde günlük ritim sağlama amacıyla da kullanılabiliyor. Messina’ya göre “Emeklilik sonrası dönem yetişkin yaşamının en riskli evrelerinden biridir. Yapı kaybolur, sosyal bağlantılar zayıflar.” Dungeons and Dragons gibi etkinlikler ise bu dönemde sosyal etkileşimi, bilişsel canlılığı ve duygusal dengeleri koruyabiliyor.
Zarların Arkasında Gerçek Bir Topluluk
Emily Messina’nın araştırması, Dungeons and Dragons’ın bir oyundan çok daha fazlası olduğunu kanıtlıyor. Oyuncular için D&D, yalnızca fantezi dünyasında bir macera değil; aynı zamanda kimlik inşası, yaratıcılık ve anlamlı sosyal bağların yeniden keşfi anlamına geliyor. Zarlar atılırken oluşan bu etkileşim hem bireysel gelişimi hem de topluluk ruhunu güçlendiren modern bir boş zaman pratiğine dönüşüyor.
Dungeons and Dragons Sadece Bir Oyun Değil: Uzmanlara Göre Ciddi Etkinlik ilk olarak FRPNET’te yayınlandı.