İnfazın Sahtekar Ruhsatlısı

| Yazılmakta olan K.K. kitabından kesittir.

Sisli bir geceyle başlayan her öyküye inat; ben, sisin katledildiği bir karanlıkla başlayacağım bu satırlara. Paramparça zaferleri zımbalayacağım taştan sayfalara. Gömüldükleri toprağın büyüsü, isyanım olacak kırılmış tüm kalplere. Bir şahidim olmasa bile yazacağım kendimi. Haykıracağım zulümlere karşı konan suskunlukları ve savaşacağım son nefesime kadar, o hiç gelmeyen baharlarla. Kanımın son damlasına kadar tükeneceğim bu yolda…

Cam kırıkları kanatmayacak bu sefer. Seferber olup özgürlük için kanayacaklar. Gölgeleriniz dost değil, düşman bu gece. Bense saklı önderleriyim, sizin siluetlerinizde. Zevkler uğruna şarap misali tüketilen bedenler uğruna sözlükleri utandıracak adalet. Efsanelerden öteye geçecek kanlı ayın anlamı. Yaslar son bulmayacak, aksine daha da gürleşecekler; öfkeleri besleyip zindanlarını yerle bir edecekler. Bulutları utandıran her gözyaşı için bir bedel ödenecek. O bedel gaddarlığınızı çalan bir zalimle gelecek.

Çığlıklarınız şeytanlarımı kızdıracak kadar sahtekâr, yalvarışlarınız tiksintimi bedenime kazıyacak kadar yavan şimdi. Kirlettiğiniz yuvalarda aldığınız küfün değil, kendi iğrençliğinizin kokusudur. Işık saçan gözlere bastığınız kavurucu bir mühür değil, soykırımlarla beslenen benliğinizin imzasıdır. Peki aynaya bakarken gördüğüm ben değil de sizken, kimindir bu sayhalar? Kafama sıktığım kurşunun delemediği sessizlik ellerimle yazılmışken neden sizin kanunlarınızda? Duvarlara sinmiş hastalık varken ruhumun teri neden kanatıyor algılarımı? Saymayı unutturan mezarları siz kazarken mimarı neden benim?

Bitti denilen her noktada neden daha da keskinleştim? Kırgınlığım saf kalsa neyi çözerdi? Bak şimdi öfkeme renk katıp da neye erdi? Siz ki, bu lanetimle yananlarsınız; ben ki, bir avuç etmeyecek kül yığını olarak arta kalanlarınızım. Damarlarımda atan kan işlevsizse kalbim niye atsın? Yaralarıma tuz bassam gene geçmez bu yanık kokusu. Dikmenin değil de deşmenin peşindeyken hangi yaram sadık kalsın?

Yalanlar, görkemli şövalyeler saraylarda. Vefasızlar, sonları olacak tahtlarda. Fani değilmiş gibi nefisler sefalarda. Heba olan yürekler çürümüş leşlerin hükümdarlığında ve ben infazın eşiğindeki hainim. Suçum merhamet kırıntılarını süpürmek şu hâlâ vatan denebilen mahkum evinde. Söylesene hakim, hiç yenmemiş bir nimetin kırıntıları dökülür mü? Halkın önünde asacağın bedenim mi idamıma sebebiyet veren? Yoksa yazılmasından korktuğunuz hakikatler mi zihnimi cehenneme çeviren?

Son sözlerimi istediğinizde sanmayın şu acınası hâlimi savunacağımı. Yenilgimde bir aşamasıdır katliamımın. Ne sanıyorsunuz? Unutturduğunuz şefkatin yerine koyduğunuz vicdansızlığı zeval edebileceğinizi mi? Bir darbeyle başlığımı atamamışken, bir emirle mi noktamı koyacaksınız?

Buradayım, utanan utanmazlığım ve doğru için savaşan yanlışlarımla. Tarih tekerrür etmesin diye seçtiğim yolda ellerim bağlı duruyorum. Asılacağım o meydanda… Varlığım, insanlara ne olmaları gerektiğinin aksine ne olmamaları gerektiğini haykırıyor. İyilik için yapılan kötülüklerin bir sonuca varamayacağını akıllara kazıyor.

Sizler boynumu kırmadan önce ben çocukluğumu ezeceğim. Zamansızlık diye avutulan her hatayı bütün çıplaklığıyla kusacağım o şaşalı hayatlarınızın tam ortasına. Sessizlik vursa karaya, yerle bir etse o güvendiğiniz takati zararı mı var? Tufanlar gömülse deryaların en dibine, şöhretinizin her zerresini prangalara esir etse hayasızlığı mı salınır yollara? Yanardağları sildiniz diye lavlar bitap mı düştü?

Ansızın yer yarılsa, nereye kaçacaksınız? Sellere hasret kalırken taşlaşmaktan korkmanız en büyük ironidir bu oyunda. Kendini baştan yakana ne yapsın lavlar? Mazlumu urgana asana hangi ip güvensin? Tarihini lekeleyene hangi anıt yer versin? Başarı sanılan sonlarda mağlup olmanın acısı mıdır kibri doğuran? Yoksa sahteliğin göz alıcı yeteneği midir saf zihinleri kukla yapan?

Bir gönülde yeşerir mi bu sorgularım? Bir zihinde doğru için yankılanır mı yanlışlarım? Yoksa bende mi bitimin gölgesinde kayıplara karışırım? Mutsuzluğa bu kadar bilenmişken insanlık, bir yol bulamam mutluluğun hile olduğunu anlatacak. Ama yine de yapacağım. Uçurumun kıyısında kanatlanan ruhlarla biten kitaplara inat unutturacağım tüm köşe bucakları.

Raven | 06.12.2025

İnfazın Sahtekar Ruhsatlısı was originally published in Türkçe Yayın on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.