Kapat Kaloriferi, Bu Oyun İçini Isıtmaya Yeter – Winter Burrow İncelemesi

Ormanın ortasında yapması gereken işlerin peşinde koşarken hayatta kalmaya çalışan sevimli bir farecik olarak oynadığımız Winter Burrow gerçekten kışın ve üşüyerek oynanması gereken bir oyun.

Çıktığı gibi Xbox game pass oyunlarına dahil olan Winter Burrow, cozy survival türünde bir macera. Fakat ne cozy ne de survival etiketinin hakkını tam olarak veriyor. Hayatta kalma hususunda öyle çok da zorlayıcı bir oyun değil bu. Öte yandan tamamen arkanıza yaslanıp rahatlama imkanı verecek kadar kolay da değil. Oyunun bir hikayesi var ama kendimizi çok kaptıramıyoruz bu hikayeye. Cozy türündeki oyunlara yakışacak şekilde bize evimizi dekore etme opsiyonu sunmuşlar. Ayrıca çok limitli bir tarım yapma yönü de var. Fakat ne dekorasyonla uğraşmak ne de tarım yapmak bize doğru düzgün bir ödül kazandırıyor.

Bu açıdan bakıldığında Winter Burrow tatlı bir ana karaktere sahip olmasıyla parlıyor. Bizi keşfe çıkmaya heveslendirmek konusunda başarılı. Üstelik kısa süreli bir bağımlılık da yaratıyor. Kısa süreli olmasının sebebi oyunun yaklaşık 10 saat sürmesi.

Özetle, sevimli karakterleri ve kendinizi kaptırıp oynadığınız oyunları seviyorsanız Winter Burrow’a göz atın. Hele ki kış temalı bir oyun istiyorsanız tadından yenmez. E, game pass’e de dahil olduğu için oyun gönül rahatlığıyla tavsiye ediyorum. Yeter ki beklentileriniz yüksek olmasın, o zaman keyifle oynarsınız.

Hikayesel Akış

Winter Burrow çarpıcı görselleri ve duygusal hikayesi ile bizi ana karaktere anında bağlıyor. Oyunun açılışında gördüğümüz hikaye anlatımına eşlik eden çizimler fare kahramanlardan alışık olduğumuz tarzda. Yani Mouse Guard gibi hikayelerden bize nostaljik gelen renkler ve görseller karşılıyor bizi.

Hikayenin çok vurucu, yenilikçi bir şey içerdiğini söyleyemeyiz. Ormanda karşılaştığımız bazı karakterlerin bize verdiği görevler ve hikayeleri de öyle çok çarpıcı değil. Dolayısıyla oyun bize alışkın olduğumuz hikayeleri tanıdık olduğumuz görsellerle veriyor. Bu da, bana sorarsanız, oyunun cozy etiketi ile çok uyumlu. Zira kafanız yorgunken açıp oynamak için birebir olmuş Winter Burrow.

Hikayesel açıdan eleştirilesi gördüğüm tek şey ara sahnelere (cutscene) geçişler. Bazen bu geçişler o kadar sert olmuş ki oyunun duygusal tonu ve teması aniden çok değişiyor ve kendimizi oyunda kaybetme halimiz tamamen yok oluyor. Yeniden ekranın başına ve gerçek dünyaya itiliyoruz. Aslında oyun kendini kaptırıp gitme ve “dur şunu da yapayım” diye diye bağımlı gibi oynamaya çok uygun. Ancak bu ara sahnelerin sertliği bizi o hâletiruhiyeden tamamen kopardığı için oyunu bırakabilmemizi sağlıyor.

Oynanış

Oynanış açısından, controller da kullanıyorsanız, Winter Burrow hakikaten arkanıza yaslanıp oynanası bir oyun olmuş. Dövüş de var, hayatta kalma elementleri de ama hiçbiri zorlayıcı değil. Bizi en çok zorlayan şeyler ormanda yolumuzu kaybetmeme telaşı ve çantamızda yeterince yer açma derdi oluyor. Sabahlara kadar odun toplamayı seven o oyunculardansanız eğer, sabahlara kadar odun toplayabilirsiniz bu oyunda. Fakat topladığınız odunlara ne kadar gerek var, orası tartışmalı. Winter Burrow öyle çok da fazla kaynak toplamaya (grind) dayalı bir oyun değil. Tabii ki kaynak toplamak ve bir şeyler üretmek oyunun temel oynanış mekaniği. Ancak aynı üründen çok sayıda toplatmak yerine bizi haritanın uzak ucundaki ürünlerden biraz toplamaya yönlendiriyor. Bu açıdan keşif yanı kaynak toplama yanından daha baskın.

Oyunda bir haritamızın olmayışı başlarda sinir bozucu gelebilir. Fakat keşfin gezdiğimiz yerleri aklımızda tutmakla birleşmesi belli bir noktadan sonra bana eğlenceli geldi. Dolayısıyla haritasızlık bu oyunu eğlenceli yapan şeylerden biri olmuş bence.

Özetle: Bizce Oynayın ve Kışın Oynayın

Oyunun game pass’te olmasıyla sebebiyle maddi kaygıları bir kenara koyuyorun. Bağımsız bir oyun olması sebebiyle beklentinizin de yüksek olmadığını varsayıyorum. Demo’sunu oynadıysanız ve beğendiyseniz demo’nun oyunu iyi şekilde temsil ettiğine de inanıyorum. E, Türkçe dil desteği de var. Bir de kasımın ortasında, tam kışa girerken çıkıyor.

Yahu biz bu oyunu önermeyelim de ne yapalım? Kendinize artık bir bardak salep mi alırsınız, çay mı yaparsınız, süt mü kaynatırsınız yoksa boza mı bulursunuz bilmem. Fakat bu oyun tam kalın çorapları çekip battaniye altında yayıla yayıla oynamalık, kısa sevimli bir macera. Favori oyununuz olmayacak belki. Dönüp dönüp tekrar oynamayacaksınız. Hatta belki varlığını bile unutursunuz birkaç aya. Ama oynadığınız birkaç saatte sizi dinlendireceğine ve eğlendireceğine inanıyorum.

Fareli Oyun Hayranlarına!

Eğer Winter Burrow ile sevimli fare oynamaya doyamadıysanız ve bu işin hakkını veren bir FRPNet okuru olarak gözleriniz RPG etiketi arıyorduysa Winter Burrow’un ardından şu oyunlara da göz atabilirsiniz:

  • Ghost of a Tale: Sıçanların hüküm sürdüğü bir diyarda karısından ayrı düşerek mapus yatan ozan bir fareyi oynuyoruz.
  • Small Saga: Kedilerin korkulu rüyası olmaya gelen bir grup kemirgen olarak oynadığımız bu oyun turn-based dövüşlere sahip.
  • The Spirit and the Mouse: Winter Burrow’un keşif yönüne gönlünüzü kaptırdıysanız bu oyun da size platformer türünde bir keşif deneyimi sunacak.
  • Backpack Hero: Eğer ki Winter Burrow’da çantanızda yer kalmaması sizi eğlendirdiyse ve sabahlara kadar odun toplamayı seven oyunculardansanız bu oyunu öneririm. Odun değil ama peynir topluyoruz.
  • Moss: Şu oyunda kendini kaptırma işi sizin için çok önemliyse ve VR setiniz varsa da bu oyunu önerelim hadi.
  • Tails of Iron: Dövüş ve aksiyon size az geldiyse ve bu konudaki becerilerinizi yeterince kullanamadığınızı hissediyorsanız da Tails of Iron önereyim.

Sevimli fareli oyun bilgimin sonuna geldik sevgili okurlar. Bir başka oyun incelemesinde görüşmek üzere! Winter Burrow oynadıktan sonra düşüncelerinizi bizimle paylaşmayın unutmayın, olur mu?

Kapat Kaloriferi, Bu Oyun İçini Isıtmaya Yeter – Winter Burrow İncelemesi ilk olarak FRPNET’te yayınlandı.