Bir süre kendime sakladım çoğu cümle ve kelimelerimi daha net görebilmek adına. Biraz dokunsa cümleler bana dökülecek tüm kırgınlıklar. Öyle sıkışmış hissediyorum ki histeriye denk düşer.
Hak etmediğim sanrılar artık ne yaptık ne olduk çerçevesinde. Eğilip gözlerinde dürüstlüğü görmek istiyorum. Duygularım bir çöl, varolması gerekenler bir vaha.
Seni o kadar özledim ki, özlemimde bile sitem var.
Karşıma bir anda dikilsen sana o kadar çok sarılırım ki, sarılmamda bile bir kırgınlık var.
Seni öpmeyi o kadar isterim ki,
Seni sevmeyi de o kadar isterim,
Sana bakmayı o kadar isterim ki,
Güvenmeyi de bir o kadar isterim.
Düşüncelerden kaçamadığım bir yerde var olmak ne zor bir bilsen. Odağımı dağıtsan keşke, dinlediğimiz şarkılarda bizi bulsak yeniden. Sustursan keşke güveninle sustursan. O kadar güven versen ki bana çantamı çıkarıp içine de koymaya çalışsam mesela. Gülerdin bu fikre karışmış saçlarımı sonra severdin değil mi? Yukarıdan bakarken gözlerimi sana diksem yine kıyar mıydın bana.
Zaman,
Tüm zamanlarımda seni sevdim mesela.
Beni her şeyden koruyacağına dair söz verirken kendini katmayı unutmuşsun.
İyi ki… hatırlasaydın sana olan sevgimi.
Karşıma bir anda dikilsen seni iterim ki,
içimde büyük bir öfke var.
Sana hesap sormayı o kadar isterim ki,
alacağım cevaplara inanmayasım var.
Beni kaybetmeni o kadar isterim,
Seni hatırlamamayı o kadar isterim ki,
Güvene inanmayı da isterdim.
Duygularının yoğunluğuyla bana gölge yapıyor. Elinde kırık camlar varken, acın bana yük oluyor. Yüzsüzlüğün bir persona özür dileyip sonra sorguluyor. Anlamı ararken aklın fikrin kayıptı en son, bulabildin mi Çabalarının ardı arkası mı kesilmedi?
Kaç gün sürmüştü denetimli serbestliğe geçiş yapmam. Haklı çıkmak adına kurguların bir dizi. Şüphelerin birer saplantı. Gerçekten anlamak istiyorsan, sustuğum nedenlere bak — söylediklerime değil. Akılsızlık diyip geçemezdim kendi hatalarına karşı ne kadar da naziksin.
Sana zamanı tekrar geri versem, keşkelerim iyi ki olur mu?
Anlarımı geri versen senin için sorun olur mu?
Eksikliklerin farkındaydın, kaybedince değere binen tek şey duygular değildi. Başkasına olan gülüşüm gülüş değil. Her sırıtış mutluluktan yoksun. Doğrusunu duymak istersen senden başka yabancı olan her şey beni iğrendiriyor. Aklım sadece güvenli alanı arıyor. İstediklerimi sana söylerken bana emanet ettiğin şarkılar zihnimden çıkmıyor.
İnsan kalpten ırak olur mu?
Bina yıkılırken daireye kiracı bulunur mu?
Senin için üzülemem, elimde sanki ifadelerle dolu bir sepet var.
Kurban rolün yine bugünlerde oscar adayı.
Pasif agresifliğin yine yerinde çayı kalk koy diyesim var.
İlgim acıya denk, kıskançlığın kontrolcü.
Kabul edemediklerini yapınca seninle alay edesim var.
Özrün Karaköy'den aldığım yarım balık ekmek gibi. Çaban kışın olmayan meyveyi aramak gibi. Yanıtların her camiden yankılanan ezandır. Verebildiğin güvenin rotası Kadıköy-Beşiktaş vapur hattıdır.
Geçerken beni de yangın düşmüş limanlarına alıp, cesaretle dalgaların içinden geçsen ne de güzel olur. Yıl olmuş 2025 veresiye sadakat yoktur. Normal olan iyileşmek ne zamandan beri sorundur.
Mekânlarımız en son ne zaman biz otururken keyfimizi zevkle izlemiş, iyi ki bu davranışlarını görmemiş.
Bana tutulan ilk bakışının ardındaki özlemi düşünüp güzel gözlerinden öpüyorum.
Teşekkürler
Ecem.
Keşke Deme İyi ki De was originally published in Türkçe Yayın on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.