Görsel yazara aittir.
Üniversite yıllarında bir elbise dolabına ihtiyacım oldu.
Mobilya olanlar pahalıydı.
Ağırdı.
Hantal ve fazlaydı.
Benim aradığım şey kalite değildi.
İşlevdi.
Hayatımda kısa süre duracak, görevini yapacak ve sessizce çekip gidecek bir eşya.
İlk kez o zaman fark ettim
Bazı şeylerin iyi olmasına gerek yoktur.
Yeter ki işini yapsın.
Yeter ki bizden bir ömür talep etmesin.
Bir spotçuda buldum onu.
Alüminyum borulardan oluşan, birbirine geçen, üzerine bez geçirilen portatif bir dolap.
Tam da hayalimdeki gibi.
Koltuğumun altına aldım.
Eve getirdim.
Kurulumunu dakikalar içinde yaptım.
Şaşırdım.
Çünkü küçük görünüyordu ama çok şey alıyordu.
Bazen en mütevazı şeyler en büyük yükleri taşır.
Yıllar geçti.
Yaklaşık yirmi yıl.
Şimdi benzer bir dolap, karşı komşumla aramda duruyor.
Eskiden yalnızdım.
Şimdi de yalnızım.
Ama dolap artık bana ait değil.
Ve içinde elbise yok.
Ayakkabılar var.
Üzerinde ise hamile bir kedi yatıyor.
Evin içinden ona sıcak tutacak birkaç parça eşya koydum.
Çocuklarımla birlikte mama aldık.
Kedinin adı Köfte.
Çocukların isim bulma konusundaki yaratıcılığına hayran olmamak elde değil.
Köfte’nin karnı giderek şişiyor.
Doğum yakın.
Sonrası belirsiz.
Daire kapısını her açtığımda Köfte hiç üşenmeden dolaptan iniyor.
Ayaklarımın arasında dolaşıyor.
Önce mama istiyor sandım.
Ama fark ettim ki kabı dolu olsa da aynı şeyi yapıyor.
Demek ki mesele açlık değil.
Mesele ilgi.
Başını okşadığımda sakinleşiyor.
Varlığının fark edildiğini hissedince tatmin oluyor.
Bu, onu besliyor.
Ve ben kendime sordum:
İnsanda da yok mu bu?
Cevabım net.
Hem de en şiddetli haliyle: Var.
İnsan, varlığından haberdar olunmak istiyor.
Görülmek.
Duyulmak.
Şefkate ve merhamete dokunmak istiyor.
Tıpkı elbise dolabının üzerindeki kedi gibi.
Yatağı sıcak olsa da.
Kabı dolu olsa da.
Bu ihtiyaç insani.
Doğal.
Elzem.
Peki kaynağı ne?
Anne mi?
Baba mı?
Eş mi?
Evlat mı?
Bir süre…
Belki.
Ama ne aynı şiddette.
Ne kesintisiz.
Ne de sürdürülebilir.
Kimseye böyle bir yük yüklenemez.
Çünkü insanlar deforme olur.
Yorulur.
Eksilir.
İnsan, bu yüzden daha büyük bir kaynak arar.
Kesintisiz.
Sonsuz.
Sarsılmayan bir ilgi.
Varlığını her hâlükârda bilen, gören ve unutmayan bir kaynak.
Köfte was originally published in Türkçe Yayın on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.