Kuş Teorisi: İlişkilerde Küçük Şeyleri Fark Etmek

“Biliyor musun bugün çok tatlı bir kuş gördüm!”

Herkese merhaba pofidik insanlar!

Sosyal medyadaki meşhur “Kuş teorisi” akımını mutlaka görmüşsünüzdür. Bilmeyenler için kısaca bu akıma göre partnerinize yalnızca “Bugün bir kuş gördüm!” diyorsunuz, teoriye göre onların cevabı ve ilgisi ilişkiye bakış açısını gösteriyor. Tabii buradaki faktör kuş değil, aslında kuş görmek gibi basit ve önemsiz bir şeyi işaret ettiğinizde bile partnerinizin bakış açısı “Bu benim için gerçekten saçma ama onun için önemli gibi görünüyor.” olabilir; bu tepki de bizi oldukça mutlu ediyor tabii ki.

ChatGPT testi geçti 🙂

Peki nereden geliyor bu kuş teorisi?

Aslında bu sıradan bir akım değil, gerçekten de psikolojik temelleri var! Bu akım kendi içinde John Gottman’ın bağlantı için teklifler (Bids for connection) dediği kavrama dayanıyor. Gottman’a göre partnerimizle bağlantı kurmak için küçük teklifler yaparız, bu teklifler büyük ya da küçük olabilir. Burada önemli olan şey, bunu yapma nedenimizin bağlantı kurma arzumuza dayanmasıdır.

Bağlantı kurma girişimlerimiz çoğunlukla reddedildiğinde kendimizi önemsiz hissederiz, karşı tarafla uyuşmadığımızı ve bağlantı kuramadığımızı hissederiz. Gottman, bu tekliflerin olumsuz karşılanmasının çoğu ayrılık ve boşanmanın temelinde olduğunu savunuyor.

Photo by Ray Hennessy on Unsplash

Bir teklif yapıldığında partner 3 şekilde cevap verebilir:

  1. Yönelmek (Turning Towards)
  2. Uzaklaşmak (Turning Away)
  3. Karşı Gelmek (Turning Against)

Tahmin edeceğiniz üzere partnerinize yönelmek mutlu bir ilişkinin anahtarı olabilir! Teoride çok kolay gözükse de çoğu zaman teklifleri bilinçsiz bir şekilde reddettiğimiz ya da görmezden geldiğimiz olabiliyor. Buna birkaç örnek verebiliriz:

“Şu müziği dinlesene, çok sevdim!”

  • Partner Elma(Yönelme)
    “Bir aç bakayım! Sen sevdiysen kesin güzeldir.”
  • Partner Armut(Uzaklaşma)
    “Sonra dinlerim…belki.”
  • Partner Kiraz(Karşı Gelme)
    “Bizim müzik zevklerimiz pek de uyuşmuyor sanki, bence dinlememe gerek yok.”

“O şirketle ilgili haberleri gördün mü?”

  • Partner Elma(Yönelme)
    “Evet, bence çok kötü olmuş. Sen ne düşünüyorsun?”
  • Partner Armut(Uzaklaşma)
    “Hı hı…” (Gözünü telefonundan ayırmaz.)
  • Partner Kiraz(Karşı Gelme)
    “Gördüğün her şeye böyle inanıyor musun? Sosyal medyada çok vakit geçiriyorsun bence.”

Partner, bıkkınlıkla iç çeker.

  • Partner Elma(Yönelme)
    “Her şey yolunda mı?”
  • Partner Armut(Uzaklaşma)
    Sessizlik…
  • Partner Kiraz(Karşı Gelme)
    “Cidden mi? Yine neyin var?”

Örneklere göre çoğunluğumuz için Kiraz Bey/Hanım’ın tepkileri gereksiz agresif ve sağlıksız gözükebilir. Benim bu örnekleri biraz(!) abartarak verdiğimi hesaba katarsak günlük hayatımızda biz de fark etmeden Kiraz Hanım’lar veya Armut Bey’ler olabiliyoruz. Hepimiz dünyaya kendi gözlüklerimizden bakıyoruz ve bizim gözlüklerimizde küçük ve saçma gözüken, parterimizinkinde oldukça ilgi çekici gözükebilir. Burada önemli olan dinlemek ve anlamak; kısacası ilişkide aktif bir şekilde “bulunmak.”

Gottman’ın araştırmalarına göre mutlu çiftlerde partnerler birbirine yapılan teklifler arasında:

  • %86 oranında yöneliyor,
  • çatışmalı çiftlerde ise bu oran %33’e kadar düşüyor.

Yani “Kuş teorisi” dediğimiz şey: İlişkilerde duygusal iklimi yaratan mini davranışların bütünüdür. Bu küçük teklifler tahminimizden çok daha önemli. Çünkü çoğu insan ilişkilerinin “büyük kavgalardan” koptuğunu sanır. Oysa ilişkiler küçük anlarda kazanılır ve küçük anlarda kaybedilir.

Buraya kadar okuduğunuz ve sizinle bağlantı kurma isteğime yöneldiğiniz için çok mutluyum! Bu örüntüyü kendi ilişkilerinizde de fark edip sağlıklı bir şekilde uygulayabilmenizi umuyorum.

Bir sonraki yazıda görüşünceye dek, hoşça kalın!

Kuş Teorisi: İlişkilerde Küçük Şeyleri Fark Etmek was originally published in Türkçe Yayın on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.