Şeki Han Sarayı
Şeki, adımınızı attığınız ilk anda kulağınıza kendi sesini fısıldayan bir şehir. Bir başkent edasıyla konuşur; sokakları, kentsel nizamı, aynı ruhtan doğmuş gibi görünen evleriyle insana ait olduğu coğrafyanın ötesinde bir medeniyet duygusu aşılar. Havası biraz kapalı olsa da Şeki’nin hissiyatı bambaşkadır; insana, sıradan bir şehirde değil, kültürel bir başyapıtın içinde dolaştığı izlenimi verir. Azerbaycan’ı ziyaret etmeden önce habersiz olduğum bu mimari hazinenin karşısında, tıpkı Azerbaycanlı dostlarımız gibi zarif bir misafirperverlikle karşılandım.
Şeki, başkent olmasa da bir başkent vakarına sahip. Edalı ve mağrur bir o kadar da davetkâr bir şehir. Özgün minareli camileri, asırlık çınarları, kale ve saraylarıyla kendi ruhunu özgürce yansıtan bir Orta Çağ şehri. Bir yanıyla Osmanlı’nın bir yanıyla İran’nın ve Babür diyarlarının sanatsal atmosferini çağrıştırır. Bu karmaşık fakat büyüleyici estetik evrende, Şeki Sarayı bir sentez mimarlığın en parlak örneklerinden biri olarak öne çıkar. Yapı, farklı sanatsal üslupların izlerini aynı gövdede birleştirirken, evrensel sanatsal motifleri de (geometrik bezemeler, hayat ağacı, aslan/ceylan ve selvi gibi) zengin bir biçimde kullanır.
Görsel 1. Han Sarayının Ön Cephesi
Günümüzde müze işlevi gören Şeki Han Sarayı 18.yy’da Şeki Hanlığının kurucusu Hacı Çelebi Hanın torunu Muhammed Hüseyin Han Müştag tarafından 1762 senesinde yazlık ikametgâh olarak inşa edilmiş.. Halihazırda UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan yapı kale surlarının içinde, kente yukarıdan bakan bir noktada konumlanarak bir dönem bölgenin idarî ve sembolik merkezi olduğunu haber veriyor. Sarayın ihtişamı henüz yapıya girmeden ve onu görmeden sizi karşılayan çınar ağaçlarında başlıyor. Çınarları burada medeniyetin izi, işaretçisi, gölgesi olarak görmek mümkün. Sonra başınızı sağa çeviriyor ve yapının en dikkat çekici kısmını, 30 metre uzunluğundaki ön cephesini farkediyorsunuz. Mukarnaslı giriş, rumi ve palmet motifleri, geometrik bezemeler, aynakârî işçilik, bezemeli ahşap saçaklar.. İçeriye adım atınca da başka bir sanatsal evrenin içinde giriyorsunuz. Altı oda, dört koridor ve iki balkondan oluşan yapı hem oransal zarafet hem de bezeme ustalığı bakımından oldukça etkileyici.
Görsel 2. İç Mekan Tezyinatı
Yapının plan şeması, döneminin İslam köşk ve konut mimarlığının mekânsal kurgusunu hatırlatırken saray yaşamının ritüel düzenini de temsil ediyor. Mekânsal organizasyonu, saray mimarisini andıran bir hiyerarşik düzene sahip. Her katta yer alan salonlarda kamusal, yarı mahrem, ve mahrem mekan düzeninden beslendiğini söylemek mümkün. İlk adım atılan salonlarda çoğunlukla savaş ve kahramanlıkları anlatan bezeme ve figürler bulunurken bir arka salonda bunlar yerini bitkisel motiflerin ağırlıklı olduğu bir tezyinata bırakıyor.
Görsel 3. A. Şeki Han Sarayı zemin kat planı, b. 1.kat planı, c. Kesit (Azerbaycan Turizm Ajansı, 2020)
Saray tezyinatında cam ve ayna ustalıkla kullanılmış. Tıpkı Isfahan’daki saray ve camilerde görülen vitray ustalığı gibi, Şeki han sarayındaki vitraylar, gündüz dışarıdan gelen ışığı farklı renklerde kırarak iç mekâna huzmeler halinde yansıtıyor. Böylece zeminde ve duvarlarda adeta bir renk halısı oluşturuyor. Gece olduğunda ise içerden yükselen ışık, aynı zarafeti dış mekâna taşıyarak sarayı bir renkli ışık kubbesine dönüştürüyor. Aynakarinin de hakkı verilmiş. Irak ve İran İslam mimarlık eserlerinde sıklıkla rastlanılan ve en nadide örnekleri arasında Bağdat Abdülkadir Geylani (ks) türbesi, Necef Hz. Ali Türbesi (ra) Gülistan Sarayı gibi yapılarda gördüğümüz bu üslup, Şeki Han sarayına girişte de kim olduğunuzu hatırlatıyor. Babür yapılarına benzeşen yönleri de yadsınamaz. Bezemelerdeki insan figürleriyle birlikte Agra Ekber Şah Türbesinin ön cephe düzeni ve palmet bezemeleri oldukça benzeşiyor.
Görsel 4. Şeki Han Sarayı’nda Aynakari
Şeki Han Sarayı, yalnızca bir mimari eser değil; bir kültürel hafızanın, estetik sezginin ve zanaatkâr titizliğinin birleştiği bir sanat manifestosu.. Yüzyıllardan beri estetik ve güzellikle kalplere dokunuyor.
Görsel 5. İç Mekanda Vitraylar
Not: Görseller Kültür envanteri sitesinde bulunan anonim kaynaklardan alınmıştır.
Mimari Sentez ve Estetik Zarafetin Yapıtı: was originally published in Türkçe Yayın on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.