Neye maliksin?

Bu satırları okurken ‘harf’ kelimesi ile tanımladığımız simgelerle (harflerle) hayal dünyamızda bir şeyler inşa ediyoruz.

Hayalimizde bir anlam sistematiği kurgulayabilmemiz için ise mülkiyetine sahip olduğumuz bir takım kavram araçlarına ihtiyacımız var. Bu noktada ‘sahip olmak’ sıradan bir kelime değil. Maliki olduğumuz bir takım kavramlar olmalı ki onlarla tasarruf edip başka bir şekle büründürebilip inşa edeceğimiz sistematiği oluşturabilelim.

Arzu, kişiyi hareket ettiren isteyen ve talep eden bir kavramdır. Arzuyu hayal dünyasında canlandırabilmeye ve talep ettiklerini hayalinde yerleştirmeye çabalayan kişi derin araştırmaya yönelir. Aklı ve hayal dünyasını kullanmadan da arzulara ulaşılabilir. Hatta yaşadığımız somut dünyada somut gördüklerimiz arzu sonuçları var. Nihayetinde somutlaşan arzu süreçleri elle tutulur oluşla maddi sonuçlar doğurur. Akıl yönetimi bilen ve suretleri oluşturmada mahir olursa, arzu edilen şeyin tatminini hayal dünyasında yaşayabilir.

Suret inşa etmede mahir kişilerin fiziksel somut eylemlerinde başarısız oldukları görülür. Bu kişiler hayatı teorisyen gibi yaşarlar, arafta kalanlar ise daha çoktur. Arzu duyarlar fakat arzularını ve tatminini içlerinde yaşarlar. Günümüzde müzik, oyun , film, roman, spor izleyiciliği hayal dünyasında suretleri inşa etmeye yardımcı dış araçlar. Bu yardımcı araçlar kişilerin bu dünyalarına hükmetmek için kullanılan ‘siyasi’ araçlardır. Bu yardımcı araçların kullanımı hem bir esaret altına alınmayı ve fiziksel dünyaya da kayıtsız kalmayı kabullenmişlik doğuruyor. Kendi mülkiyetine sahip olamadığın hayal dünyandaki araçlarla başka malikler sende hüküm sahibi oluyor.

Soyut ve somut dünya giriftliğinde ise hangisinin gerçek olduğuyla ilgili anlaşılamayan durumlar ortaya çıkabiliyor. Cehaletin hüküm sürdüğü ortam neyi kaçırdığını bilmediğinden sevinçli ve mutludur.

‘1’ sayısına hayal dünyasında malik olmayan kişi abaküsteki boncuklar gibi maddi somut bir şeyler arar ki kavrayabilsin onun bir varlık tanımı olduğunu. ‘0’ sayısı ise var olmayanı ifadesinden ve somut olarak gösterilemediği için malik olmayan kişinin kavramında sıkıntılar oluşturur. Kelimelere malik olamayana da malik olsun diye cümle içerisinde kullanılarak somuta yaklaştırılmaya çalışılır. Bu sayede kişi kelimeye malik olamaz ama en azından kiralar. Kiraladığı cümlenin sınırlarında düşünmak karşılığında. Gerçek anlamda bu kişi kiraladığı kelimenin maliki olamaz. -mış eki ile geçmiş zamana malik olduğunu -ecek eki ile de gelecek zamanı kontrol edebildiğini ve umutlarının maliki olduğunu zanneder.

Somut mülkiyet, maddi sahiplenme kabiliyetindeki kişilerin kazanımlarıdır. Bu mülkiyet türü hayvan türlerinin birçoğunda belki de tümünde var. Soyut mülkiyet sahipleri ise bu maddi kazanımların lüzumsuz ve gereksiz olduklarını düşünürler. Bu iki mülkiyet türüde tek başına garip oluyor. Önemli olan, soyut ve somut mülkiyetlerin etkisiyle değişen halimizin nelere şahit olduğunu bilmek. Malik olduğumuz şey hangi ameli doğuruyor ona şahit olmak.

Neye maliksin? was originally published in Türkçe Yayın on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.