Orada “bi’ okuyucu” Var Uzakta…

Merhaba! Çok uzun zaman oldu yazmayalı..

Bir konu bulup anlatmak, gittikçe büyüyen tüketim çılgınlığına, bilgi çöplüne bi makale bırakmak… “Bir şey” ne zaman “çöp” olur? İşlevsiz olduğunda mı? Peki ‘bilgi’ işlevsiz olabilir mi? Sanmıyorum, belki sadece ‘zamansız’ olabilir. “Yazmayalı uzun zaman oldu” ifadesinden nereye geldik… İnsan zihni ilginç bir şey.. karışık.. kompleks.. hayret verici…

Blog yazısı yazmakla gazetede köşe yazısı yazmak ya da ‘public’ günlük yazmak arasında nasıl benzerlikler ve farklılıklar var? Her şeyi çerez gibi tüketmeyi sevdiğimiz bir çağdayız ama çerez gibi üretim çok makul olan değil. “Çerez” yapısı gereği doğal olduğundan belki de…

Bu aralar hayatım karman ve çorman… olmadığı bi’ zaman var mı diye düşüyorum.. “Hayır, yok.” demeye de dilim varmıyor. Sizin doğalınız karman çorman olma hali ise, yıllar sonra bundan yakınamazsınız.. Pandeminin başlarını hatırlıyorum da tüm düzen alt üst olmuşken yaşamanın bi’ yöntemini bulmuştuk. Kendi küçük dünyalarımızda tabii, virüse bulaşmamış ve evde kalabilme “lüksü” olanlar olarak… ne korkunç ve ne saçma zamanlardı. Bir şeyler öğrendik mi o zamanlardan? Kesinlikle öğrendik de ne kadarını hatırlıyoruz?.

Sizden bana hayatınızdan “küçük bi’ kuple” vermenizi istesem? Bugün olduğunuz yer… şöyle geçmişe bakınca ne hissettiriyor size? Ülke/dünya gündeminden vs. bahsetmiyorum kendi küçük ‘local’ gündemimizden bahsediyorum. Neden mi merak ediyorum bunu? Ben çok dağıldım çünkü “kaliteli içerik” ve “çöp içerikler” arasında… Biraz en doğalından içimizden gelen paylaşımlara ihtiyacım var… Bir instagram reels’in altındaki yorumlar ne kadar doğalındandır ki? Ya da bir kitap kulübündeki sohbet.. doğallık ve imaj ve var olma çabası… Zihnim çok başka yerlere götürüyor beni, bir çay molası vereyim ve öyle devam edelim…

… ☕️

Geldim, size bir şeyler anlatmak istedim; son dönemde okuduğum kitaplardan vs. sonra dedim ki “neden?” ve sanırım aslında istenilen; deneyim paylaşımı… Herkesin birbirine çok yakın olduğu teknoloji çağında aslında hepimiz birbirimizden çok uzağız. Eh, bu da klasik insan olma paradoksu bence..

Şimdi çalışmam gereken işlere dönmeden önce, burada olduğumu söylemek istiyorum, bu yazıyı okumuş ve/veya beni takibe almış siz değerli insanlara.. Yazmak ve okumak “anlatılacak bir hikaye” olduğunda güzel… ve aslında herkes bir hikayeler cevheri, anlatmak cesaretiniz olduğunda ve yankılanacak bir kalp duyduğunda… Hadi, varsa aklınızdan geçen paylaşmaya değer hayatınızdan küçük bi’ kuple yazın… yoksa ya da sadece size özelse ona da benden selam olsun.. 👋

Photo by Etienne Girardet on Unsplash

Sağlıcakla kalın.

Orada “bi’ okuyucu” Var Uzakta… was originally published in Türkçe Yayın on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.