Öykü: Tahta belli

Yedikleri laflar hepsinin yüzünü kızartmıştı. Bir hazımsızlık bakışına düştü yüzleri, içi sulu dışı yazıktı. Bu hazin bakışlara iyi gelirdi ama ayranları yoktu içmeye. Araba ile gitmeye karar vermişlerdi. İlk sokak boş sayılır, ikinci sokak hareketli. Cadde ise göl gibiydi. Rüzgar yaprakları daha hızlı ilerletiyordu. Arabalar çift dudaklı olmuş ve tüm tamponlar birleşmeye çalışıyordu. Bir an bir hareketlenme oluyor, dudaklar uzaklaşıyor sonra bir an her şey duruyor ve dudaklar birine yaklaşıyordu. Kavuşamamak mı zordu, yoksa kavuşup ayrılmak mı daha zordu, kimse bilmiyordu. Dudakları kuru insanlar vardı, dayanamıyorlardı bu çekime ve sabır yoksunu bekleyişlere. Bir eksik vardı ve belki başka türlü bir çekim ama tahammül yoktu.

İşte o an, tüm her şeyin başladığı ve bittiği o andı. İşte o an, evrenin en durgun gölüne, en sakin gönlüne düşen bir taş idi. Taş, bir milyon dinozor için gökten gelen meteor, üç beş kurbağa için ürküten bir metafor idi. İşte o an, bir Budist çığlığı, Zen tatili ya da Tao yaprağı oldu. Gölde büyük sıçrama olmuş, an ve su yeni evrene dökülmüştü. Çarşaf gibi buruşan bir an, çamura dönüp kurumuştu.

İste o an, tahammül edemeyen biri kornaya bastı. Tüm her şey çözüldü, arabalar hareket etmeye başladı, tüm kilitler açıldı. Ayrana gidenlerin hızına algılar yetmedi. İbre 4’e vurmuş, zaman akışı arabaya yetişememişti. Her şey o anda oldu ve bitti. Yine olsa yine bitecekti. Bu hız ile yapılan yolun sadece bir karış olması, geçen zamanın bir ömür olmasından farklı değildi. O korna ile bükülmüş tüm algılar, açılan tüm kilitler sadece dudakların mührünü açamadı. Beklenmeyen bir coşku ile araba sallandı, sanki gök patladı. Tamponların birleşmesi ile dudaklar mühürlenmişti.

İşte o an, o kornaya basan fark etmişti. Kaza tutanağı yoktu yanında, oysa hep aklındaydı.

Bir element düşündü…

Öykü ve isteğe ChatGPT cevabı

Öykü: Tahta belli was originally published in Türkçe Yayın on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.