Photo by Eneko Uruñuela on Unsplash
Bugün, “kabuğunu kırma” ve “tıkanmışlıktan çıkma” notlarına devam olarak, bunu bilimsel olarak destekleyen üçüncü alan kavramından bahsedeceğim.
Peki nedir bu üçüncü alan?
Hayatlarımızdaki ilk alan evimizdir.
İkinci alan ise işimiz.
Üçüncü alan ise ne evdir ne iş…
Bu iki alanın dışında, zihinsel olarak rahatladığımız, yaratıcılığımızı artırdığımız, sosyal ve aynı zamanda içsel bağ kurabildiğimiz nötr bir alandır.
Sosyolog Ray Oldenburg bunu şöyle tanımlar:
“Üçüncü alan, insanın kendini ait hissettiği, yenilendiği ve özgürce düşündüğü yerdir.”
Bu alan kimliğimizi, üretkenliğimizi ve ruh hâlimizi doğrudan etkiler.
Bu alan neden önemli?
- Rutinlerin dışına çıkarır; böylelikle yaratıcılık artar.
- Zihni resetler ve yeni fikirlerin ortaya çıkmasını sağlar.
- Beyne “yeni ama güvenli bir yer” sinyali gönderir.
Aslnda tüm bunlar bizi tıkanmışlıktan çıkaran harika etkenlerdir.
Peki nereler olabilir bu alanlar?
- Doğa içinde mikro kaçışlar: kısa bir sahil yürüyüşü, çimlerde oturmak…
- Ritüel alanları: yoga–pilates stüdyosu, sauna alanı
- Cafeler: hem kendinle kaldığın hem biraz sosyalleştiğin yerler
- Sanat galerileri
Bu alanlar kişiden kişiye değişir. Biraz da çalışarak “Nereler bana iyi geliyor?” sorusunun cevabını buluruz.
Üçüncü Alanın Üç Alt Özelliği
Gerçek bir üçüncü alan, üç şeyi aynı anda verir:
- Nötr alan → Kimse senden bir şey beklemez.
- Hafif uyarım → Beyin uyanıktır ama baskısızdır.
- Tekrarlanabilirlik → Oraya gittikçe kendi ritüelin oluşur.
Bu karışım yaratıcılığı ateşler.
Benim üçüncü alanlarım: dans stüdyosu, spor salonu ve kısacık da olsa doğada oturup yazılar yazabildiğim alanlar.
Gerçekten de her dans dersinden, spordan ve kısa bir yürüyüşten sonra; rutinin dışına çıkmak, bulunduğum yeri ev–iş çizgisinin dışına taşımak, orada yeni bağlantılar kurmak, kendimle olan bağımı görmek, bir şeye emek vermek ve bunu baskısız bir yerden yapmak
Hepsi bana “akışta olmayı” ve beynimin hücrelerinde yeni yolaklar açmayı hissettiriyor.
Peki senin üçüncü alanın neresi???
Senin Üçüncü Alanın Ne? was originally published in Türkçe Yayın on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.