PEŞİN EDİT: SPOILER ALERT
LOVE & ANARCHY Üzerine: SOFIE’nin Bende Bıraktığı Derin İzler
İlk defa bir şey izlerken anlaşılmış hissettim!
Geçtiğimiz sene yayınevinde çalışırken başlamıştım bu diziye ve başroldeki kadın da (Sofie) yayınevinde çalışıyordu. Daha birçok ortak noktamızı yakalamam uzun sürmedi. Diziyi ilk izlediğimde sadece Sofie’yi izledim resmen. Orada ilmek ilmek örülmüş bir karakter vardı bundan emindim.
Sofie nasıl biri? Ben nasıl biri olmak istiyorum?
-Yalnızca kendi hayatına odaklanmış, kimseye bakmayan, kimseyle yarışmayan, kendi sınırları ihlal edilmedikçe kimseyi yargılamayan.
-Neşeli!
-Gerçek bir deli, unutmayın hepimiz deliyiz, o zararsız ve yaratıcı; kalıplardan sıyrılıp derinliğin peşinde koşan. O başkalarının delirttiği biraz da, hırçınken…
-Oyun oynamayı seven.
-Anlamayacağından emin olduğu kişiye laf anlatmak yerine onu hayatından çıkaran ve başka bir evrende mutlu olmasını dileyen.
-Yine, anlaşılmadığında, bazen kendi adaletini yaratan. (Bunu ben de yapıyorum, çok gurur duymuyorum, bazen işlevsiz olabiliyor ve bana zarar verebiliyor.)
Onu seviyorum!
Kaynak: Netflix (Love and Anarchy)
İkinci turda ise Sofie’nin yaşadıklarından ilk turda ders çıkarmadığım veya çıkarmak istemediğim hatta onun sahnelerinden kesitleri kendi hayatımda, sırf kendimi eğlendirmek için bir oyun aracı olarak görmemden kaynaklı -bu hissin tarifi yok aslında- sonlarımızın da benzediğini fark ettim. Yaşadığım bazı şeyleri Sofie’nin tecrübelerine bakarak öngörüp daha az yara alabilir miydim diye düşünmekten kendimi alamadım ama artık çok geçti.
Aramızda çok fazla benzerlik olduğunu düşünsem de korkunç farklılıklar da vardı. Bir kere o çoğu zaman çok özgüvenliydi çünkü önem verdiği kişi tarafından anlaşılıyordu. Bazen anlaşılmadığımdan ve hırçınlığımın buradan geldiğinden emin oluyorum. Sofie bir ara aklına itimat edilmediği için onlara laf anlatmayı bırakıyor; herkesin gözünün önünde aklının iplerini salıyor ve anarşistliği ele alıyor resmen! Öyle harika ki bu yaptığı… Ve sonu buz gibi (tercih edilmiş) bir yalnızlık. Fakat eninde sonunda onu gerçekten anlayan ve seven kişi ile kavuşmaları…
Max’ın temelde hep onu desteklemesi.
Ondan “Biriyle hislerini konuş!”masını istemesi. Çok harika!
Sofie ve Ben was originally published in Türkçe Yayın on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.
