CD Projekt Red’in efsane oyunu The Witcher 3: Wild Hunt’ın yönetmeni Konrad Tomaszkiewicz, yeni oyunu The Blood of Dawnwalker ile rol yapma oyunlarına radikal bir yorum getirmeye hazırlanıyor. Tomaszkiewicz’in açıklamalarına göre oyun, klasik RPG modelindeki ana görev yapısını tamamen terk edecek ve oyuncuya tam özgürlük sunacak. Bu yaklaşımın amacı video oyunlarını FRP gibi masaüstü rol yapma deneyimine yaklaştırmak ve oyuncuların kendi hikayelerini kendilerinin oluşturmasını sağlamak.
Ana Görev Yok, Tam Özgürlük Var
Tomaszkiewicz, Londra’da gerçekleşen Golden Joystick Awards etkinliği öncesi verdiği röportajda oyunda ana görev bulunmadığını belirtiyor. Oyuncular açık dünyayı özgürce keşfedecek, istedikleri zaman güçlenebilecek, müttefikler toplayabilecek ya da doğrudan düşmanlarının üzerine yürüyebilecek. Oyun dünyasında tüm etkinlikler oyuncunun seçimiyle tetiklenecek ve deneyim tamamen oyuncunun kurduğu rota üzerinden şekillenecek. Tomaszkiewicz bu kararı, rol yapma oyunlarını masaüstü FRP oyunlarına yaklaştırma hedefiyle aldıklarını vurguluyor.
Ortaçağ Karpat Vadisi’nde Bir Yarı Vampirin Hikayesi
The Blood of Dawnwalker’ın ana karakteri Coen, yarı vampir yarı insan bir savaşçı. 14. yüzyılda Karpat Dağları’ndaki bir vadide geçen hikaye, Coen’in ailesini kurtarmak için sahip olduğu 30 gün ve 30 gece süresi etrafında şekilleniyor. Oyun klasik bir ana hikaye yerine bu baskın hedefi merkeze koyarak zamanı önemli bir kaynak haline getiriyor. Oyun dünyasında yapılan her anlamlı eylem belirli bir zaman maliyetine sahip olacak. Bu da oyuncunun dünyayı keşfederken stratejik düşünmesini gerektirecek.
Coen’in insan ve vampir formları arasında dramatik farklar bulunuyor. Gün ışığında Coen bir insan olarak konuşabiliyor, bulmacalar çözebiliyor ve kılıcını kullanarak sorunları çözebiliyor. Geceleri ise vampir formuna bürünerek duvarlara tırmanabiliyor, çatılarda sessizce hareket edebiliyor ve avlanmak için kan içebiliyor. Bu iki durum oyunun taktiksel akışını belirleyecek temel dinamiklerden biri.
Zaman Mekaniği ve Dünya Tepkileri
Zaman sistemi, oyuncuya baskı kurmak için değil deneyimi biçimlendirmek için tasarlanmış durumda. Zaman yalnızca oyuncunun açıkça onay verdiği durumlarda ilerleyecek. Böylece keşif yaparken oyuncu kendini acele içinde hissetmeyecek. Ayrıca oyuncu vadede güç dengelerini değiştirdikçe düşman güçleri yeni önlemler alacak. Şöhret veya arananlık göstergesi yükseldikçe antagonistin yeni yasaklar koyması, mağazaları kapatması ve suikastçiler göndermesi gibi etkiler devreye girecek. Tomaszkiewicz bu tasarımı oyunun canlı bir dünya hissi yaratması için yaptıklarını söylüyor.
The Blood of Dawnwalker, eski Fallout 1 ve Fallout 2 oyunlarındaki tasarım anlayışını örnek alıyor. Oyuncunun önünde açıkça tanımlanmış bir nihai hedef var, fakat oraya giden yollar tamamen oyuncunun tercihine bırakılmış durumda. Bu durum oyunu The Witcher 3 veya Kingdom Come Deliverance gibi oyunlardan ciddi şekilde ayırıyor.
Videoyu Youtube’dan da izleyebilirsiniz
Geliştirme Süreci ve Çıkış Tarihi
Rebel Wolves stüdyosunda yaklaşık 155 kişilik bir ekip çalışıyor ve bu sayı The Witcher 3 ekibine oldukça yakın. Oyunun yaklaşık 40 ila 50 saatlik bir oynanışa sahip olacağı belirtiliyor. The Blood of Dawnwalker’ın finansmanı bağımsız olarak sağlanıyor. Stüdyo, bütçenin bir kısmını NetEase’e şirket hisselerinin yüzde 25’ini satarak temin etmiş durumda. Yayın ve pazarlama desteği Bandai Namco tarafından sağlanacak, ancak stüdyo tam bağımsızlıkla kararlarını kendisi alıyor.
Oyun PC, PlayStation 5 ve Xbox Series platformları için geliştirilmekte ve gelecek yıl piyasaya çıkması planlanıyor. The Blood of Dawnwalker, özgür yapısı ve insan-vampir ikiliği üzerine kurulu özgün oyun mekaniğiyle karanlık fantezi türüne taze bir soluk getirebilir. Özellikle klasik RPG anlayışından farklı bir deneyim bekleyen oyuncular için heyecan uyandırıcı bir proje olmaya aday.
The Blood of Dawnwalker: The Witcher 3 Yönetmeninden Ana Görevsiz Yeni RPG Yaklaşıyor ilk olarak FRPNET’te yayınlandı.
