Zamanın Çıldırmış Tekerleği

Misha Alexis IV at pintarest

Bu devir, bir ritim kaybı devridir. Ruhun ritmi ile makinenin hızı arasında parçalanmışlığın devri! Biz ki, bir olmak sırrının bekçileri idik; şimdi bir sahip olmak yarışının tükenmiş neferleriyiz. Her şey çılgınca değişiyor, gelişme adına, ama ruhumuz, o kadim yolcu, bu vahşi hıza yetişemiyor. Ayak uyduramıyor. Anlamın, o ince, o derin zarı, bu kaba saba gürültüde yırtılıyor.

Bir anlamlandırma faciası yaşıyoruz. Kutsal olan her ne varsa, değerlendirme nin soğuk bıçaklarıyla didik didik ediliyor. Yürek yangınlarımız, veriye; ruh fırtınalarımız, istatistiğe dönüştürülmek isteniyor. Bu, bir medeniyetin sırtına hançerin saplanmasıdır! Bir kültür, ancak tefekkürün sabırlı süzgecinden geçerek, hatalarından arınarak, kusurlarını olgunluğa evirerek kemale erer. Lakin şimdi, o mukaddes bekleyişe, o sabırla mayalanma anına tahammülümüz kalmadı.

Her şey alelacele, küstahça, oldu bittiye getirilmek isteniyor. Köksüz, ruhsuz, derinliksiz bir "şimdi"nin zulmü altında eziliyoruz. Bu, bir idrak ve iz’an yoksunluğudur. İnsan, bu kadar sathileşmeye, bu kadar süratle tüketilmeye yaratılmamıştı. O, ebediyetin sırrını taşıyan bir varlıktı. Şimdi ise, anbean değişen, eskiten, atan bir makinenin dişlisi haline getirildi.

Bu gürültüde, bu hengamede, asıl kaybettiğimiz şey "ben"in, "öz"ün sesidir. Ruhumuzun feryadını duyamaz olduk. Ve biz, bu kaymanın, bu buhranın girdabında, Neye parmak uzattsak, onun kırıldığı bir karanlığa yuvarlanıyoruz. İşte asıl trajedi budur: İnsanın, kendi yarattığı hız canavarının altında ezilip, ruhunu kaybetmesi…

Bu, bir çığlıktır. Bir uyarıdır. Zamanın çıldırmış tekerleğini durdurmak ve yeniden o mukaddes durmak, düşünmek, olmak sırrına ermek için…

Zamanın Çıldırmış Tekerleği was originally published in Türkçe Yayın on Medium, where people are continuing the conversation by highlighting and responding to this story.